Category: European Union Law

Avrupa Birliği ve Savunma Alanındaki Gelişmeler

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana AB savunma sanayisinin gelişimi üç geniş döneme ayrılabilmektedir. İlki, 1945’ten 1960’a kadar olan, ABD’nin desteğiyle Avrupa’nın yeniden inşasını kapsamaktadır. İkinci dönem ise 1960 – 1990 arası Üye Devletlerin ABD ile olan ilişkilerinden yavaşça kopması ve ortak AB işbirliğine doğru ilerlemesinden ibarettir. Son dönem ise 1990’dan günümüze kadar olan üçüncü döneme, AB düzenlemeleri doğrultusunda ilerleyen ve savunma harcamalarında azalmayla maliyetleri kısıtlama politikasını izleyen dönemdir. Soğuk Savaşın sona ermesi ve Sovyet tehdidinden asimetrik savaş kaynaklı risklere geçiş Batı savunma sanayinde önemli değişikliklere neden olmuştur. ABD’de, 1993’te, Savunma Bakanı, ABD Savunma Sanayi liderleriyle bir toplantı yapmış ve savunma bütçelerindeki ani düşüş ve bu vesileyle açıklanan yeniden yapılandırmayla, bu etkinliğin “son akşam yemeği” adı altında ünlenmesini sağlamıştır.[1] 1993-1998 yılları arasında Amerikan savunma endüstrisi benzeri görülmemiş bir birleşme ve satın alma dalgası yaşamıştır. Avrupa Birliği’nde ise bu pekiştirme süreci iki ayrı adımdan oluşuyordu. İlk adımda, Üye Devletler savunma sanayisinde önde gelenlerden büyük askeri-endüstriyel kompleksler kurmalarını teşvik etmişlerdir. İkinci adımda ise Üye Devletler, EADS, Finmeccanica, BAE System veya Thales gibi Avrupa’da savunma sanayisinde önde gelen şirketlerin yükselişini kolaylaştırmışlardır. Bununla birlikte devlet odaklı savunma sanayisinden pazar temelli modele bir geçiş olmuştur. Devletin tek ortak veya tek hissedarı olduğu yapılanmalardan arz talep esaslı ve ihtiyaca yönelik cevap verebilecek ve rekabet edebilme imkânı olan yeni bir pazar ortaya çıkmıştır.

i) Çerçeve Sözleşmenin Ortaya Çıkması

1998’de AB’nin başlıca silah üreten altı devleti tarafından (Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık) AB savunma sanayisinin yeniden yapılandırılmasını kolaylaştırmak ve bir ileriki süreçte bir çerçeve oluşturma amacıyla niyet mektubu imzalamışlardır. 2000 yılında ise çerçeve sözleşme halini almıştır.[2] Altı ülke, kalkınma ve üretimin gereksiz yere çoğaltılmasını önlemek ve gereksiz maliyetten kaçınmak için uyumlaştırmanın gerekli olduğu konusunda anlaşmışlardır.

Bu durum, yedi konuda işbirliğini içermekteydi:[3]

– Arz Güvenliği: Ulusal sınırlar arasında ussallaştırma sağlanırsa, savunma arzı ve savunma hizmetlerinin temini kriz ve savaş zamanlarında sağlanmalıdır.

– İhracat Hükümleri: AB savunma sanayisinin yeniden yapılandırılması, katılımcıların savunma malzemeleri ve savunma hizmetleri verme kabiliyetini engellememelidir.

– Bilgi Güvenliği: Sınıflandırılmış bilgilerin korunması için yeterli güvenlik hükümleri, uluslar arası bir savunma şirketinde personel, bilgi ve materyallerin hareketi üzerinde gereksiz kısıtlamalar olmadan yürürlükte olmalıdır.

-Araştırma Ve Teknoloji: Bunlar etkili bir AB savunma endüstrisini sürdürmek için vazgeçilmezdir ve savunma ile ilgili araştırma ve teknolojiler için mevcut sınırlı kaynaklar verimli ve etkili bir şekilde kullanılmalıdır.

-Teknik Bilgilerin Ele Alınması: Teknik bilgiler, mal sahibinin yetkisi olmadan sözleşmeye katılanlar tarafından açıklanamaz.

-Askeri İhtiyaçların Uyumlaştırılması: Ortak çıkarların belirlenmesinden yola çıkarak, katılımcılar uyumlaştırmanın mümkün olduğu düşünülen alanları tanımlamalıdır.

-Yasal Çerçeve: Katılımcılar, sözleşmenin amaçlarını yerine getirmeye ve sözleşmede belirtilen ilkelerin etkili bir şekilde uygulanmasını desteklemek için özel düzenlemeleri kabul etme niyetinde olmalıdırlar.

Böylelikle Avrupa savunma endüstrisi Avrupa rekabet hukukuyla karşı karşıya kalmıştır. Böyle bir bağlamda, ulusal savunma politikasına özgü askeri egemenlik, Avrupa rekabet hukuku kaynaklı olan birleşme-devralma kontrolünün (merger control) uyum sürecine karşı bir durum sergilemiştir.[4] Daha anlaşılır bir ifadeyle birleşme-devralma kontrolü düzenlemesi ortak pazardaki rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralmaları yasaklamaktır. Bunun amacı belirli bir şirketin ilgili pazardaki baskın rolünün önüne geçilmesi ve tüketicilerin bundan muzdarip olmamasıdır. Savunma ve güvenlik konusu gündeme geldiğinde ise bu kural istisnai bir hal olarak görülmekte olup, Üye Devletlere bu kontrolden kaçınma imkânı vermektedir.

[1] D. Fainsilber, Amerikan savunma endüstrisinin yeniden yapılandırılması, <www.lesechos.fr/1996/08/la-restructuration-a-marche-forcee-de-lindustrie-de-defense-americaine-839169>  Erişilme Tarihi 30.06.2019

[2]Niyet Mektubu- Çerçeve Sözleşme, Seçili Savunma Komitesi, 23 Haziran 2003 <https://publications.parliament.uk/pa/cm200203/cmselect/cmdfence/694/694we15.htm> Erişilme Tarihi 30.06.2019

[3] 6 Savunma Bakanının AB Savunma Sanayisinin Yeniden Yapılanmasını Kolaylaştırmaya Yönelik Önlemlerin Olduğu Niyet Mektubu, 11 Ekim 2000, <http://data.grip.org/documents/200904230933.pdf>  Erişilme Tarihi 30.06.2019

[4] Konsey Yönetmeliği (AK), Teşebbüsler Arasındaki Konsantrasyonların Kontrolüne İlişkin (AB Birleşme Yönetmeliği) [2004] OJ L24/1

mm

Att. Eren Günday, LL.M.

GÜNDAY HUKUK BÜROSU | LAW FIRM